Boş Konuşma

Türkiye’de Denge Siyaseti

Denge siyaseti hakkında kısa bi giriş yapacak olursak;

Abdulhamid tarafından uygulanmaya başlanmıştır. İngiliz-Fransız gibi avrupalılar Osmanlı üzerinde bişey yapmaya çalıştığında Rusya ile, Rusya boğazları kullanıp sıcak denizlere açılmak istediğinde ise İngiliz ve Fransızlar ile irtibata geçerek en kötü döneminde bile ülkeyi 20 küsür sene daha ayakta tutmuştur.

Bu denge siyasetini gören Almanya Başkanı: ” Dünya siyasetinin %95 i Abdulhamit’e aittir” demiştir.

Denge siyaseti böyle bişeydir. Dikkat ettiyseniz en son bu avrupa birliği için büyük zafer kazanıldı denilen bir zaman vardı.

Başbakan avrupa fatihi olarak gösterilip havaalanında karşılanmıştı tarih aldığı için.

O olay şöyle gelişmişti mesela:

Amerika’nın bu avrupa birliğine girmemiz için kılı kıpırdamazken birden ülke ülke dolaşıp “aman alın Türkiyeyi” demesinin esbab-ı mucibesi o hafta içinde Putin’in  Ankaraya gelmesiydi. Verilmek istenen mesaj şu idi:

“Ey Amerika, sen bize bu avrupa birliği için yardım etmezsen ve ya bizi kaçırırsan biz de gider Rusya ile dost oluruz” mantığıydı. Bu güçlü bir blöftür ve soğuk savaş mantığını iliklerine kadar hisseden iki ülkeyi ilgilendirdiği için bu blöfü görmezden gelemezlerdi. Ve olan da oldu istediğini aldı Türkiye.

Sanırım denge siyaseti hakkında aklında bir fikri olmayanın düşünceleri biraz daha netleşmiştir. Benim anlatacağım bu değil yanlız.

Ülke içindeki garip bi denge siyaseti.

Türkiye’de yaşayan herkes güç değişkenlerini çok iyi bilir. şöyle bi kısaca sayacak olursak soldan sağa:

  • Kemikleşmiş bir sol cenah
  • Merkez siyasetini benimsemiş sol cenah
  • Ulusalcılar (Garabet)
  • Merkez Sağ (AKP ve Benzerleri)
  • Aşırı Sağ Siyaset
  • Dini Gruplar (Cemaat-Tarikat vs)
  • Adliye-Askeriye-Mülkiye 3lemesi
  • Pkk ve etkilediği çevreler

genel anlamı ile bu şekilde diyebiliriz. bi de hiç bunların içinde olmayıp umursamayan grup var ki umursamadıklarından dolayı etki konusunda üstte saydıklarım kadar etkin değildirler, ondan yazmaya gerek duymadım.

Üstte saydığım tüm tarafların bir çıkar durumu vardır. ve buna bağlı -iyi ya da kötü- olarak diğer taraflarla da bir irtibatı vardır.

3 dönem üst üste oyunu katlayarak gelen siyasi iktidarın bu dengelerde nerde bulunduğunu çözemedim henüz.

Dini gruplarla ciddi bi bağlantısı var,

Adliye-Askeriye-Mülkiye 3lemesine de ciddi dahil olmuş durumda yaptıkları tasarruflarla.

Anlaşıldığı kadarıyla Oslo’da Pkk ile de bi görüşmeleri var (kısmen bazı konularda anlaşma yapıldığı sızan bilgiler arasında)

Aşırı sağ  ve aşırı sol ile çok sıkı-fıkı değil.

Ama gönlünü hoş tutmaya çalıştığı gruplar arasında ciddi anlaşmazlıklar var.

Bunlarda bence artık bi düzenlemeye gitmeli ve herkesin ağzına bal sürmeye çalışmaktan vazgeçmelidir.

Aynı zamanda güç dengelerine göre hareket etmeyi bırakıp ülke menfaatleri için çalışmalara başlanması gerekmektedir.

Başbakanın şahsi karizmasından ve hitabetinden dolayı herkes “bunlar herşeye yön veriyorlar” diyebilir. Hatta astığı astık kestiği kestik diyebilir. Net bir duruşu var ve hiç çizgisinden sapmadı diyebilir.

Ben ise hiç birine katılmıyorum. Tamamen akıntıya kapılmış şekilde savrula savrula ilerliyorlar.

Referandumda cemaate tutunup, atlattıklarında başka bi dala tutunabiliyorlar.

Olaylar ise öyle noktaya geliyor ki iki dal birden uzandığında hangisini seçecek diye baktığımızda ikisine de el atmaya çalışıyor hükümet. Hatta 3üne el atmaya çalışıyor.

Anlaşılması gereken ise şu :

1. Hükümetin 3 kolu yok

2. ise her yere el atmaya çalışırsan boşta kalabilirsin 2 tavşanı kovalamaya çalışan avcının ikisini de yakalamayacak olması…

Bunun yanında da hala ülkenin değişen o temen dinamikleri ve dengesinin farkında olmazsa eğer yakın zamanda çok şeyin değiştiğine bizzat şahit olursunuz…

Dipnot: Bu ilk siyasi içerikli yazım bundan sonra da gündemle alakalı düşüncelerimi yazacağım, bazı şeyleri açıktan yazamıyorum umarım anlaşılmıştır. Eleştiri ve ya görüşlerinizi yazarsanız sevinirim.

Daha Fazla Göster

Samanpan

Dünyanın en güzel şehrinde doğup dünyanın en dandik başkentinde hayatını devam ettirmekte. Psikoloji İle uğraşmakta olup saçmalamak için bu siteyi kullanmakta. Tanısanız çok sevmezsiniz.

İlgili Makaleler

2 Yorum

  1. bu yaziyi sabahin erken saatlerinden okumaliyimki anlayayim,suan gece yarisina az kaldi beyin fonksiyonlarim paydos halinde…

ecrin için bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu