Her Şeyi Mi Biliyorsun Ulan!?
Yeni hastalığımız da bu aga. Millet her şeyi biliyor yaw. Ulan bilmediğinin bari farkında ol. Ağzımız ne zaman açıldı bizim bu kadar. Bi insan her konuda yorum yapar mı yaw ? Sanırsın hepimiz Rasim Ozan Kütahyalı’yız. Sadece o bilebilir herşey hakkında en iyisini.
Neyse şaka bi yana çok fazla ciddi bir konu bu. Ülkemizin belkide gelişmesi adına önündeki en büyük engellerinden biri…
Örneklerle açıklamaya çalışayım.
Var mı aramızda terörün çözülmesi konusunda fikri olmayan ? Halbuki hiçbirimiz bu konuda uzman değiliz. Ömrümüzün büyük kısmını bu konuyu araştırarak geliştirmedik. Ordan burdan duyduğumuz garipliklerle her ortamda caka satmıyor muyuz?
Spor Yorumcusu
Yine var mı aramızda sporun ucundan kenarından izleyip de yorum yapmayanı ? Bi maç oynanıyo işte Hamit neden çıktı, yok Selçuk neden kadroda yok bilmem ne?
Güvenmediğimiz kişiler kim peki? Ömründe tek işi spor olan kişiler.
Biz evde atletle maç izlerken ertesi gün sabahın 8inde antramana çıkaran onlar.
Örnekleri kısa kısa yazacağım sadece ibret alınsın. Uzatmanın anlamı yok zira herkes kendini biliyor zaten.
Siyasetçi
Köy kahvelerinde günde 3 hükümet değişiyor diyorlar :)
Herkes biliyor çünkü. Kimsenin Siyaset bilimi okumasına gerek yok ülkede.
Sağcısı solcusu farketmez herkes çok bilir bu konuları.
Geçiyorum 3 örnek yeter. Ama okuyanlar buraya kadar herkesin bu konularda çok bildiklerini kabul etsin. Ona göre devam edeceğim.
Hangisinde İyiyiz?
Siyasette mi iyiyiz?
Sporda nal toplamıyor muyuz?
Terör konusunda ayda 50 şehit haberi gelmiyor mu?
Yaw biz en baştan köy kahvelerine kadar bu konularda uzman insanlarız!!
Eee nerde iyiyiz?
Allah aşkına hangisinde başarılıyız?
Demekki bilmiyor muşuz değil mi?
Düşünmeyi de bilmiyoruz. Bilmediğimizi de bilmiyoruz.
Düşünmek hatta o kadar zor geliyor ki bize, bi söz vardır :
‘fish doesn’t think because fish knows everything’ türkçesi: balık düşünmez çünkü balık herşeyi bilir.
Düşünmezsen herşeyi bildiğini ZANNEDERSİN.
Biz o kadar katı bilmiyoruz ki, bilmediğimizi de bilmiyoruz ve bunlar hiçbirimizin umurunda bile değil.
Galileo Galilei’den gelsin:
“Her şeyi bilme şeklindeki bu kendini beğenmiş küstahlığın temeli hiçbir zaman hiçbir şeyi anlamamış olmaktan başka bir şey değildir. bir kerecik de olsa, tek bir şeyi tam olarak anlama deneyimi olan ve bilginin nasıl elde edildiğini gerçekten duyumsamamış olan bir kimse, kendisinin hiç anlamadığı, sonsuz sayıda başka hakikatlerin de var oldugunu farkeder.
Ülke komple köy kahvesine dönmüş. Bu şekilde de hiç bi konuda ilerleyemeyiz.
Yapmamız gereken çenemizi kapatmak. Uzmanların konuşmasına izin vermek. Ama dayanamıyoruz bile buna.
Biri hastaneye gidiyo, bu arada birini görüyo. Soruyo işte nereye gidiyorsun, hastaneye diye cevap veriyo.
Diyo ki işte neyin var, filan filan…
Ya ne gerek var diyo gitmene. İşte yumurtanın sarısı ile akını ayır. Olmadı patatesi doğra sar orana geçer.
Ulan doktor 6 yıl tıp fakültesi okuyo + 5-6 yıl da uzmanlığını alıyo. 12 yılda öğrendiği şey hakkında ağzını yaya yaya yorum yapılmaz ki yaa.
Sokakta duyduğun şey bile senin için bu kadar bilimsel olamaz ki? olmamalı ki…
İşi ehline bıraktığımız zaman bişeyler olacak bizden de. Yoksa sabaha kadar siyaset konuşuruz da sonunda: ” amaaan bize ne sanki bişey değişecek” der ve yatarız.
Kelam israfından öteye de gitmez konuşmalarımız.
Ayet yazarak bitireyim konuyu
(Allah size, mutlaka emanetleri [işleri] ehli olanlara vermenizi ve insanlar arasında hükmettiğiniz zaman adaletle davranmanızı emreder.) [Nisa 58]