Sevgi Ölçülebilir Mi?
Sevgi ölçülebilir bir kavram mıdır bununla alakalı düşüncelerimi sizlerle paylaşmak istedim. Kitabın sonundan konuşursak ölçülmemesi gerektiğini düşünüyorum. Ölçülebilir belki amma ölçülmemelidir. Neden mi:
Sevgi sandığınız kadar duygusal bir durum değildir. Gayet güzel de ölçülebilir, vücutta yansımaları olan bir olgudur, patalojiktir vs vs.
Siz bir ölçek geliştirirsiniz bu konu ile alakalı, toplarsınız doktorları, psikologları falan ölçüm yaparsınız. Günümüzde aşk öyle bir hal aldı ki bunun için doktorlara psikologlara ihtiyacınız yok. Alın liseli bi kızı bi ilişki gösterin, iki sevenin sevgisinin %lik hesabını size dönem ödevi olarak getirsin.
Demin dedim ya ölçek geliştirin diye, toplumun dinamikleri bu ölçeği kendiliğinden oluşturdu da haberimiz yok.
“Sen 9 kere çaldırdın beni ben ise 10 kere çaldırdım. demekki ben seni daha çok seviyorum.”
“Sen 100 karakter kullanarak mesaj atıyosun ben ise 300, demekki????”
İlk sen kapat telefonu konusuna girmeyeceğim bile. Bu konu ile alakalı geniş bi bilgiyi eski dilde aşk adlı yazımdan okuyabilirsiniz.
Başlıktaki soruyu cevaplayacaksak eğer gördüğünüz gibi millet çatır çatır ölçüyor sevgisini. Şimdi gelelim meselenin aslına;
Sevgi ölçülmeli mi?
Ölçülmemeli arkadaşlar. Ölçmeyin lütfen. Çünkü sevgiyi tartmaya başladığınız anda sevgiyi araçsallaştırmış olacaksınız. Artık o sizin bir silahınız olacak karşınızdakine karşı. Ve sıkıştığınız her fırsatta da sen işte zaten geçen “mesaj yazmadan uyumuştun”, sevmiyorsun ki zaten, belliydi vs demeye başlayacaksınız.
Bu duruma güzel bir örnek var, çocuk doğduğunda (fıtrat) keşfetmeye, öğrenmeye çabalar. Öğrenme davranışı okula gittiği gün bitecektir. Çünkü öğrenme davranışını ölçen bir kurumdur okul. Karne verir. Senin öğrenmen 3-4-5 vs şeklinde notlar. Çocuk burdan şunu öğrenir, öğrenmeyi istemeye gerek yok not almaya bakmalı. O dakika öğrenmeyi rafa kaldırır ve artık not için türlü şebekliklere girmeye başlar. Yani çocuk öğrenmek için değil notlar için okur.
Sevgi de aynı bu şekildedir. Ölçmeye başladığınız an bittiğiniz andır. Sonra ideal benlik ile gerçek benlik arasındaki uçurum gittikçe artmaya başlar. Haliyle ideal benliğini gerçekleştiremeyen insan hastalanacaktır da.
Konuyu şekspirin şu güzel cümlesi ile bitirmeyi planlıyordum: “Ölçülebilen bir sevgi, zavallı bir sevgidir” Ancak konu ile alakalı cümleyi uzaklarda aramanın beyhude olduğunu hatıra getirip, Müslüm Gürses’in de dediği gibi “Deli gibi sevmek ruhumuzda var.” der bitiririm.
Ölçülemeyen, anlaşılamayan, neden sevdiğinizi bilmediğiniz sevgileriniz olsun, tatlı tatlı ölün.
Selamün Aleyküm Murat.Şu kanaatteyim : senin psikolojin bozuk …
Aleykum selam. bozuk evet.
anneyi mi daha cok seviyorsun yoksa babayi mi veya beni ne kadar cok seviyorsun ac kollarini göster gibi sözlerle cocuklara ögretiyoruz sevgiyi ölcmeyi. bu dedigini uygulamak millete zor gelebilir ama yinede yazdiklarinda haklisin. saygilar selamlar…
sana buradan laf carpmaya calisanlar gidip psikolojisi bozuk olmayanlarin blogunu takip etseler cok saglikli bir is yapacaklar kanaatindeyim
“Duyduğu ateşi tarif edebilen, yeterince yanmıyor demektir.” | İskender Pala