Sabret Gönül
Eskiden çok morel bozucu yazılar vardı hep mutlu bişeyler yazsana diyorlardı. Çoktandır yazıyorum demekki ses seda yok. Ama insanoğlu böyle sonuçta her zaman mutlu olamıyor. Sorunlarla başbaşa kaldığında gülemeyebiliyor…
Öyle zamanlarda ne yapmak lazım bilemiyorum çok ama. Sanırım iş şu şekilde gelişiyo:
Üzülüyosun geçiyo—> üzülüyosun geçiyo—>üzülüyosun geçiyo—>nefret ediyosun geçiyo—>nefret ediyosun….
Yavaş yavaş o şekli alıyo duygu sanırım. dövülmüş demir gibi. ateş vurdukça yumuşuyo sonra en sert halini alıyo.
Sanırım insan da öyle. bi süre sonra duyarsız hale geliyo bazı duygularda. Bazılarında nefret oluşuyo. Bazılarında ise azim.
İlk başlarda insanlardan soğuyorsunuz. eve kapanıyorsunuz. tek kalmak istiyorsunuz. ama içinizde bi yerde ateş yanıyo. çıkıp kurtulmak istiyo herşeyden ama daha da çok baskı görüyorsunuz.
Bu şekilde gelişiyo işte. O baskılardan sonra ya son bi gücünüzle silkinir ve atarsınız üzerinizdeki ölü toprağını. Ya da ezildikçe girersiniz yerin dibine.
Sanırım sabırda o arada bi yerde oluyo. Kalkmak için en güzel anı kollamaya deniliyo sabır. Anı beklemek. Av bekler gibi. Sessiz şekilde.. Susarak…
Sabredin, Allah sabredeni sever.
Sabredin ama azmi de elinizden bırakmayın.
Âtiyi karanlık görerek azmi bırakmak…
Alçak bir ölüm varsa, emînim, budur ancak.
Verilen yüreği es geçmemek lazım. Azimle dirilmek ve yeniden olması gereken yerde olmak gerekir.
Baskılar çatırdatsa da bel kemiğini sabırla o an ı bekleyip, o an geldiğinde ise 1 saniye bile geç kalmadan dirilmek gerekir.
Ümitli olmak gerekir ilk başta. İnanmak gerekir. İnanmak o yüzden başarmanın yarısıdır. İnanmadan yapılan eylemlerin hepsi de başarısızlığa mâhkumdur.
Kurtulmaya azmin neye bilmem ki süreksiz?
Kendin mi senin, yoksa ümîdin mi yüreksiz?
İnandıktan sonra azmetmek ve çalışmak lazım. Çünkü insan çalıştığı kadar vardır.
Sabrettim çok uzun zamandır. Bekledim hep..
Sanırım benim vaktim de geldi. En zor zamanda… En sıkıntılı anda… En çok batmışken….
Öyle gözükürken…
İyice hız alarak dertlerden, kalkma vakti geldi sanırım.
Hayat bassada sırtıma itip kurtulma zamanı geldi.
Sabırla bekledik ama o an ın geldiğini nerden bileceğiz? diyebilirsiniz.
Kalkmaya en çok azmettiğiniz zamandır o an.
Yaparım dediğiniz andır.
Benim için o an geldi işte.
Hiç inanmadığım kadar inanıyorum kalkacağıma. Hiç düşünemediğim kadar biliyorum bu işi yapacağımı.
Eskisi gibi en azından. Göstermenin vakti geldi demekki insanlara yapılabileceğini.
Alvarlı Efe’nin bir sözü var:
Sen Mevlayı sevende, mevla seni sevmezmi
Rızasına ivende rızasını vermez mi
Derd ile cangahinda ateş yansa ahında
Ah u feryadlar etsen derden derman vermez mi
Canın canan elinde canan canın dilende
Yarelensen yolunda yaran merhem urmaz mıSular gibi çağlasan Eyyüb gibi ağlasan
Ciğer-gahın dağlasan ahvalini sormaz mı ;
LUTFÎYA yari gözle can u gönülden sızla
Dergaha dönder yüzün duan kabul olmaz mı
Muhteşem sözlerdir kendileri. Sonu da muhteşemdir. sular gibi çağlasan Eyyub gibi ağlasan ciğergahın dağlasan ahvalini sormazmı?
Sorar tabii ki. Duan da kabul olur. yeter ki sen yapman gerekeni yap.
Herşeyi Yaptıktan sonra da Seni Yaratan’a güven.
Yüzümüzü kızartma İnş…
mutlu olmak istiyorsan seni mutlu edecek bişeyler yap, balığa git mesela
Hiçbir şey sizi tatmin etmiyorsa?
eder eder, ettiği kadar artık.
Peki, öyle kabul edelım. :)