Çağ da öyle bi hal aldı ki zaten kimse varolan ortamdan hoşnut değil.ayrıca herkes varolan ortam hakkında sürekli yargılayıcı konussa da yaşayış hiçte öyle durmuyor. zira herkesin hoşnut olmadığı bi toplum mantıken bitip tükenmek zorundadır. lakin iş hiç de öyle deil. gündelik meselelerden basit olaylardan vs mutlu olmayı alışkanlık haline getirmiş bir milleti uyutmak pek de zor olmasa gerek.
En son bunu demiştik hatırlarsanız. Hatırlamıyosanız ;
http://www.samanpan.com/kisilik-cozunmesi/ buyrun burdan bakın.
Neyse, millet alışmış yani varolan duruma. kurbağa hikayesini bilirsiniz. bilmeyen cahiller için tekrar anlatıyorum. kurbağanın birini direk kaynar suya atıyorlar hop diye hoplayıp kaçıyor. yani bişey olmuyor. ama soğuk suya koyup suyu yavaştan ısıtıyorlar. kurbağa kaynayana kadar kaçamıyor ve ölüyor.
Eskiden bizi direk kaynar suya atmaya çalısırlardı. kurtuluş savaşı bunun örneğidir. zor bir durumdu ve canları pahasına da olsa zıplamıştı türk milleti kaynar kazandan. Ama işin rengi değişti. artık avrupalı stil değiştirdi.
Eskisi gibi yapmıyor yapacağını. kişilikleri suyu yavaş yavaş ısıtarak çözümlüyor. ve ruhsuz et yığınları halini almamızı sağlıyorlar. bulunduğunuz illerin merkezlerine giderek en kalabalık caddesinden kaç tane ruhsuz insan geçtiğini sayabilir işi yoksa.
Bu çözünmede kullanılan araçların başında da medya geliyor. buna interneti de dahil edebilirsiniz. ülkemizde kültürel yozlaşmayı televizyon kadar etkileyen başka bir alet bulmak mümkün değildir.
süre kısıtlamasından ziyade içerik kısıtlamasna gidilmeli.
Büyük sıkıntılara yol açacak eğer birileri bir tarafından tutmassa işin.
demedi demeyin. saygı sevgi vs.
