Kara Kış
Ömrün tabii ki. Yoksa kış mevsimi falan kalmadı gördüğünüz gibi. Aralık ayı bitecek yalandan bi kere kar serpiştirdi o kadar. Karasal bölge halbuki. Gerçi ben kış mevsimini, kar yağışını falan çok seviyorum diye evvelden bir kaç yazı yazmıştım ondan da yağmıyor olabilir deyip hadsizlik etmeyelim. Ömrün hangi dönemi yaz idi bilemiyorum, en azından biraz düşünmek gerekiyor hadsizlik yapmamak gerekse de. İnsanoğlu en nihayetinde nankör de.
Allah bahtımızı bahara çevirsin ne deyim.
Bazen ölümü düşünürüm. İnsan arkasında ne bırakır diye de düşünürüm. En çok mide ağrısı ve uykusuzluk bırakacağım sanırım. Hayırlı bir mirasımız olmadı anlayacağınız. Mezar taşına da yazılabilir aslında, insanlar dalga geçtiğimi düşünmezse: “Bir miktar uykusuzluk derin uykuda” falan gibi de bi asortik cümle bulduk mu tamamdır.
Uzmanlar günde 8 saat uyumak gerektiğini, vücudun kendini rejenere etmesi için buna gerek duyduğunu söylüyor. Ömrü de kısaltıyormuş az uyumak, aman yapmayın diyorlar. Avam tabirle yolu yarıladık, ömrümün hangi döneminde düzenli uyudum bilmiyorum, düşündüm de biraz ama hatırlayamadım. Hafızam da zayıfladı konusu gelmişken. Bu mide ağrısına da gene uzmanlar stresten falan diyorlar. O da çok zararlıymış vücuda. Çok da başaçıkmaya çalışmışlığım vardır da mümkün olmadı. Keşke tansiyon gibi bişey olsa bu stres ölçebilsek de değeri kaçmış anlayabilsek. Tansiyon demişken o da 20lerden inmiyor aşağı. Tıp fakültelerinde böyle olmayın diye örnek gösterilecek kapaside bir yaşam sürmekteyim denilebilir.
Yolu yarıladık demiştim bir üst paragrafta hatırlarsanız, hatırlamazsanız da az üste çıkıp okuyarak hatırlayabilirsiniz, Yaş 35 yolun yarısı deyip 10 yıl sonra falan ölen Cahit Sıtkı gibi de olabilirim. İlk yarı ikinci yarı gibi düşünürsek her zaman ikisi eşit olmayabiliyor. Laf açılmışken 46 yaşında vefat etmiş Cahit Sıtkı, bari öldükten sonra şiiri revize edilebilirdi yaş 23 yolun yarısı falan diye. Gerçi o da olmaz sonuçta bir sanat eseri bu revize etmek hadsizlik olabilir.
Halimiz harap anlayacağınız, istikbalimiz karanlık.
Allah istikbalimizi aydınlatsın ne deyim.
Sağlık, umut ve Cahit Sıtkı’dan laf açılmışken sanırım en sevdiğim şiiri ile bitirelim yazıyı. Revize etmeden, sonradan da okumadan sizlerle paylaşalım. Seversiniz belki.
Yorgunsun, uzaklardan gelmişsin;
Yitirmişsin neyin varsa birer birer.
Bir sağlık, bir sevinç, bir umut…
Onlar da neredeyse gitti gider.Taşlara düşen saat gibi,
Cahit Sıtkı Tarancı-Şair
Ne artı, ne eksi.
Bir sağlık, bir sevinç, bir umut
Hikaye hepsi.