Hayalleri Çalınanlar Elbet Hesap Soracak

“Karanlık bir gece yol görünmüyor”
Ülke ateş yumağı, çevresi ateş yumağı hep birlikte yanıyoruz. Her gün binlerce ölüm her gün binlerce acı.
Mısır’da başladı, sokaklarda insanlar katledildi, camilere saklananlar baltalarla kovalandı.
Sıra ile kendini islama nispet eden ortadoğu ülkelerine sıçradı ateş. Gün be gün yandı ciğerlerimiz.
Filistinde 50 yılda müslüman toprağı bırakmadılar. Fitne ateşi ile yaktılar tüm islam coğrafyasını.
Sonra Suriye yandı. Hala daha yanmakta. Camilerde cuma hutbelerinde kardeş kardeşi vuruyor gibi dünyanın en aşağılık vaazlarını yayınladık. Oradaki şeytanın baş yağveri öldürdükçe öldürdü durmadı. Çoluk çocuk dinlemeden.
Işid diye harici bir grup çıktı sonra. İslamiyetin o apaydınlık çehresini kararttılar.
Mısırda camilere saldıran baltacılar da Suriyede çoluk çocuk dinlemeden öldüren varil bombacıları da Daha iğrenç nasıl olunabilir sorusunun güncel cevabı olan ışid de kendini müslüman gördü…
En acısı da bu olsa gerek. Batının ahlaksız adamları fitne ateşini islam coğrafyalarında öyle güzel yaktı ki bu ateşten kurtulabilmek çok zor olacaktı.
Şimdi de bir başka bela ile Türkiye uğraşıyor. Her gün her saat ölüm haberleri ile karşımıza çıkıyorlar. 30 küsür yılda binlerce kişinin öldüğü bu yolda hala huzura kavuşmuş değiliz. Silahlı şekilde mücadele olmadı, müzakere yaptılar olmadı, süreç dediler o da bugün gördüğümüz gibi olmadı. Hatta bitecek gibi olan terör örgütü silah yığınağı yaptı dediler.
2 milyona yakın mülteci var ülkede. Sokaklarda, harabelerde, el kadar bebeklerin hastalıklar içinde öldüğü bir haldeyiz.
İçimden bu insanlar bu yetimleri sokakta bırakmaz dedim. Hatta bununla alakalı geçenlerde bir yazı kaleme alacaktım nasip olmadı. Ne olursa olsun aç bırakmayacaktır yetimleri diyecektim.
Çabalar var ancak yetmiyor. Hala sokaklarda çocuklar sokaklarda zor durumda ailelerine ekmek götürme derdindeler. Halkın bi kesimi tarafından da itilen, dışlanan, aşağılanan bir durumda hem de.
En son izlediğim videoda iyice bittim.
https://www.youtube.com/watch?v=hDw_vAohK7k
“Azarlıyorlar” kelimesini diğer kelimelerden daha sessiz ve çevreye bakarak söylüyor. Korkuyor.
Ve daha acısı hayalin var mı diye soruyor spiker. Çünkü çocuklara o yaşta hayali sorulur. Denir ki büyüyünce ne olacaksın. Polis der pilot der doktor der bişeyler der. Ama kendi çocuğumuzdan bunu bekleriz. Üzerine titrediğimiz çocuklarımızdan. Parmağı kanasa doktora koştuğumuz çocuklarımızdan.
Bu çocuklar bizim değil çünkü ondan itiyoruz. 1 aylık bebek enfeksiyondan gözlerini açamıyor, harabede yaşıyor bu aile. Düşünün kendi çocuğunuz olduğunu. Gözlerini açamayacak kör olacak? Dünyayı yıkar mısınız yıkmaz mısınız?
Ama onlar bizim çocuklarımız değil ondan umursamamazlığımız.
Hayalin var mı? sorusuna hayalim yok diyor. Bu dünyanın yerle bir olmasından başka bir çaresi yok bu işin. Olacak da. Yerle bir olacak. Sonra hesaba çekilip cehennemin en dibine gidecek o hayalleri çalanlar.
Hayalim yok dedikten sonra eğilen başa hürmeten yıkılacak dünya.
Yetimlerin mallarını haksız yere yiyenler, ancak ve ancak karınlarını doldurasıya ateş yemiş olurlar ve zaten onlar çılgın bir ateşe (cehenneme) gireceklerdir. (Nisa – 10)
O hayaller de o yetimlerin birer malı. Evlerini yıktığınız gibi hayallerini de yıktınız çünkü.
Filistinde gece sahur sofrasına pirinç çorbası koyup başlarına düşen bomba ile sahurunu bitiren ve şehit olan çocuk hatrına
Mısırda sokaklarda keskin nişancılar tarafından vurulan çocuğun hürmetine
Suriyede evinden kovulan binlerce çocuğun hürmetine
Ölüp karaya vuran o kürt çocuğun hürmetine
Hayallerini yıktığınız çocukların hürmetine
By dünya başınıza yıkılacak. Yerle bir olacak ve cehennemin en dibinde ebedi şekilde yanacaksınız. Bu yetimleri itip kakanı da yanınıza alıp, ses etmeyeni de yanınıza alıp, susanla birlikte…
Ve Allahın adaletine binlerce kez şükredeceğiz.