Fabrika Ayarlarına Nasıl Dönülür?

Şimdi bu soruyo sormadan önce şunu sormak lazım. Neyin fabrika ayarları ??? Tabi cep telefonundan bahsetmiyorum. Bahsetmemeliyim. İnsandan bahsediyorum. İnsan da derken  tabii ki kendimden. yoksa banane senin fabrikandan, ayarından…

“lrklar arasında ayırım yapmam!. Zencileri, Yahudileri ve İtalyanları aşağılamam . Burada hepiniz aynı ölçüde değersizsiniz..!”

Aklıma takıldı da nasıl fabrika ayarlarına dönülür ?

Ya da bill gates abinin yaptığı windows gibi bi tehditle karşılaştığımızda dı dı dı dı diye yeniden başlasak olmuyo mu ?

Bunlara bir çare bulmam lazım ki benliğimi koruyayım. yoksa orta malı olduk çıktık. çeken çekene. herkesle alakam var herkesle. ıvır zıvır insanlar olmasa neyse de genelde hep öyle oluyor nedense.

Fabrika ayarları önemli. uykudan sonra olabilirdi mesela. bi kalkacaksın oooh binlerce dansöööz var. hiç bişeyi hatırlamıyon. resetlenmişsin. tanıdık yok-sorun yok iş yok güç yok. süper bişey.

Şimdilerde siyasiler diyor ya “sıfır hata politikası” diye. aynen öyle bişey uygulamak lazım. baktın bişey olacak küt başka yerdesin.

Afaki konuşuyorum biliyorum ama napayım başka da yapacak bişeyim yok. Kalıplarından bıkıyor insan toplumun.

Aynı davranmak zorundasın onlarla. biri geldi mi gülmelisin. yapmacık olmalısın. onu önemsediğini hissettirmelisin.

Ulan ama önemli görmüyorum ben o ne olacak? mutlu değilim gülemiyorum napacaz?

aa öyle olmaz yapmalısın, ayarlamalısın kendini, aynı standarta gelmelisin insanlarla aynı çizgide yürümelisin.

Sonra da sürü psikolojisi nedir diye uğraş dur. E siz getiriyorsunuz bu hale insanları. siz onların davranışları ile alakalı öngörülerde bulunuyorsunuz. yapmayın bunu işte. az rahat bırakın belki daha güzel olur.

Çocuk yaştan başlıyo bunlar. 2 örnek söyleyeceğim.

1. Örnek: Veriyosun eline boyama kitabını , işte elmayı boya. -neye boyayım. -tabii ki kırmızıya. sınırları çizdin. aman elmayı boya taşırma. aman kırmızı boya mavi olmasın. sonra neden az düşünen insanlar var !!! neden acaba. senden olmasın. çizme sınırı yaa. ver beyaz kağıdı aklından ne geçiyorsa onu çizsin . istediği boya ile istediği renge boyasın bırakta. bırak zekasını ya ipotek altına alma işte. O çizilen elma şablonunu senin istediğin gibi boyadığında bu çocuk çok zeki oluyo diyorsun. TAM TERSİ…

2.Örnek: bi çocuğa da alıyosun uzaktan kumandalı araba. çocuk tabi iki sürdükten sonra bu mekanizma nasıl çalışıyo bilmek istiyo. senin gibi beyni evde bırakmış değilki çocuk. amaaan banane yapmışlar arabayı işte sür demiyo ki çocuk. açmaya çalışıyo hemen içini. eline bi tornavida alıp halıya uzanıp çocuğunla o arabayı açmaya çalışma zevkini yaşayacağına, bağırarak bi alıyosun elinden. BAK Bİ DAHA SANA ARABA MARABA YOK. (maraba derken o anlamda değil :) ) TAM TERSİ

Sonra da diyosun ki bilgisayar mühendisi olsun, işte makine mühendisi olsun. yok benim çocuk neden çalışmıyo. senden olabilir mi acaba ….

O zamandan başlıyoz kalıba girmeye. farklılık olmasın istiyoruz herkes aynı olsun. aman aman aynı olsun.

Bu fabrika ayarlarını aslında kendime değil topluma entegre etmek lazım. direk toplumun fabrika ayarlarına dönecen.

Ama kendim için buldum bişey sanırım. İlişki kesmek. direk uzaklaşacan bi çok insandan. huzuru bu şekilde yakalıyorum . üzülsünler banane. ben üzülürken kimin umurunda ki bi de onları düşünecem. bu şekilde özüme dönmeye çabalıyorum.

yavaş yavaş tabi herşey.

bülent ablanın dediği gibi: tuzsuz aşım , ağrısız başım, bundan böyle arkadaşım: geceleeeeeeeeeeer.

diye böğürüyo orda tabi de neyse. anafikir açısından uyumlu.

o yeter.

Saygı mı Sevgi mi ? :))) Bak