Evimizin Herşeyi, Kokulu Mum!
Evimizin herşeyi ikea olması lazımdı aslında. Gerçek pek de öyle gözükmüyor ama. En azından Türkiye’ de işler biraz farklı yürüyor. Çoğu marka için geçerli aslında bu. Dünyada üstlendiği misyona tr de pek de erişemiyorlar. Farklı bir kültürümüz olduğu kesin. Sadece farklı bi kültür olma ile alakalı bir durum değil sanki. En büyük ayrımımız farklı bakıyoruz.
Olayların bizim açımızdan yansıması hep farklı oluyor. Örnek vermeye gerek yok sanırım. Aklınıza dünyaca ünlü bir olay getirin. Biz o olaya kesin farklı bakıyoruzdur. Su götürmez bir gerçek bu.
İkea mevzusu nedir peki ?
İsveç’in övündüğü 3 şeyden biri ikea. Diğer ikisi Ericsson ve volvo. Konumuz onlar değil ama.
43 ülkede hizmet veren bir marka. Ama tr ye 2005 yılında giriş yaptı. Çok olmadı yani. Henüz sindirmiş değiliz konuyu.
Açılımı da Ingvar Kamprad Elmtaryd Agunnaryd .
Neyse bunlar normal şeyler. Biz ülkecek anormale kilitlenmiş durumdayız her konuda olduğu gibi.
İkea deyince akla bi kaç şey geliyor. Alt alta sıralayalım:
- İkea Kataloğu: Kapılarımıza gelen meşhur katalog. İçinden onlarca eşya seçip almadığımız katalog.
- Hot dog: İkea da ucuza sosisli sandviç. En çok kullandığımız kısmı.
- Sınırsız içecek: Yine ucuz bi fiyata alınabilecek sınırsız içme imkanı sağlayan dalga.
- Bi de küçük odalara sığdırdıkları büyük dünya. Bizimle alakası yok. Sadece oturup, ulan nası yapmışlar yaaa dediğimiz yer.
Genelde böyle bizde işler. Adamlar neler yapmış da bize gelmiyo işte.
Biz yine gidip ucuza çiçek, 20 liraya sehpa ya da kokulu mumla döneriz.
Saatlerce gezeriz o ayrı. 45 metrekarelik alana ev kuruyorlar tr den 1 kişi gidip ben bunların hepsini almak istiyorum dedi mi? Sanmam. Hepsini almasın bi kısmını da almıyordur eminim. Ya koltuk ya duvara monte edilen raf alırız biz.
Adamlar işe çok farklı yönden bakıyorlar ama bu kesin. Dünyanın diğer hizmet verdiği kesiminde farklıymış satışları. Bizde oranları çok düşükmüş öğrendiğim kadarıyla.
Geçen arkadaş gidelim de kokulu mum alıp dönelim diye mesaj atmış. Gittik neyse işte bi girdik, bildiğiniz semt pazarı. Yemin ediyorum bak o derece kalabalık. Satış var mı? yok ama.
Yakında bi okul var ikeanın benim gittiğim şubesinin. Öğle arası tüm öğrenciler orda:) sosisli ile sınırsız içecek reyonunun önünde sırada.
İkea’nın kendince oluşturduğu o mantık yerle bir bizde.
Dedim ya adamlar ne düşünüyo biz ne düşünüyoruz. Kendimizce kullanmış oluyoruz hizmeti. Ama kendimizce…
Bize uymayan bu coğrafyada iş yapamaz.
Katı konseptli bu tarz firmaların hiç şansı yok yani anlayacağınız. Çok kişi gitse de…
Alacağı şey yine kokulu mum olacak…
Dipnot: O kadar reklamını yaptım adamların, yetkili bi abi okuyosa falan hesap numaram için özelden mesaj bırakabilir.
Saygı, sevgi…
:D
İkea = tahta karyola = heidi,polyanna falan.
Bana bunları hatırlatıyor zincirleme olarak.:)
Kim o tahta karyolada yatmak ister ya. Nasıl kötü fikir. Aslında sağlam malları da yok bence. Hatta bir firma “ikiaylık” diye laf çarpmıştı.
Ama sınırsız içecek iyi bişey gitmişken.:)
Bir fincanla iki kişi dönüşümlü gayfe içmiştik güzeldi.türk aklı işte :)
tam da bana tahta karyola lazımdı ya :))