Bizim Büyük Çaresizliğimiz-Barış Bıçakçı
“Her şeyin geçip gittiğine, yaşadıklarımızın geçmişte kaldığına kim inandırabilir bizi? Anılarımızı avuç dolusu su gibi her sabah yüzümüze çarpmanın işe yaramayacağına kim inandırabilir?”
Bu şekilde başlıyor önereceğim kitap. Öncelikle yazım dili hakkında takdiri hakediyor. Gerçekten çok sade, yalın ancak sürükleyici yazılmış bu noktada yazarı tebrik etmek istiyorum. Ben ağdalı dili pek sevmem düz yazıda. Hayatımla alakalı sanırım çünkü gereksiz konuşmayı ve konuşulanı pek sevmem. Sadece yeteri kadar söylenmeli söz bence en doğrusu budur. Hatta bazen televizyon programlarında falan çok konuşan, cümleyi süsleyerek konuşan, sürekli terimler söyleyen kişilerin boş konuştuğunu çıkarırım. Ekstra konuşulduğunda gerçek gizleniyormuş gibi gelir bana. Basit ifade edilmeli her şey. İnsanlara olumsuz bir kavram gibi gelse de basitlik, aslında zor olandır. Einstein’in dediği gibi: “Yeterince basit anlatamıyorsan, anlamamışsındır.” Kitap bu noktada başarılı diyebilirim.
İçinde dostluk ve aşk kavramlarının çarpışması vardır. Aynı kıza aşık olan iki kişi. Ankara güzellemeleri çok fazla olması hoşunuza gider mi bilmiyorum. Oğuz Atay seviyorsanız bu kitabı da seveceğinize ve bir çırpıda okuyacağınıza inanıyorum. Bu arada filmi çıkmış sanırım aynı isimle. Ancak izlemedim, bilmiyorum, önermiyorum. Alın kitabı okuyun derim.
“Bana, insan yalnızca kendini anlayabilirmiş gibi geliyor. O da zaman zaman.”
Fiyatı: 14,82
Sayfa: 167
Türü: Roman
Puanım: 10 üzerinden 8.1
“Okumak kimilerine yazmayı öğretir, banaysa yazmamayı öğretti.”
İnşaallah diğer önerdiğiniz kitaplar gibi bu kitabı da okuyacağım. Çok teşekkürler kitap öneriniz için. Çok değerli yazılarınızın devamı dileğiyle…
Okuduktan sonra da kitapla alakalı yorumlarınızı bekliyorum.