Denize Noktalar
Başlıkta nokta olmaz doğru. Ama bende yazma eylemine girişenlerden olamam normalde. Tanımsız birinin isteği üzerine Deniz… İyidir iyi. …
Dalgalara bazen umutlarımızı bazen kaygılarımızı bırakırız. Bırakırız da tekrar yol bulup gelir kalbimizin kıyılarına. Oralarda da kök salar kalır öyle. Ne zamandan beri buna izin verdik? Denizin getirdiklerini ne zamandan beri kabullenir olduk? Kabullenmeyip kıyıdan uzaklaşıp dalgasını arayanlarda tanıyorum, kıyıda kabullenmemek için çırpınan insanlarda. Birini de tanıyorum kıyıda öyle durmuş ne geleni kabullenip yaşıyor ne de savaşıyor, bekliyor… “Her şey ama her şey beni hayal kırıklığına uğratıyor” dediğimiz zamanlarda da “Her şey çok ama çok güzel” dediğimiz zamanlarda da deniz bize hep aynı dalgalarıyla yaklaşır.
Galiba değişmeyen belki de tek dostumuz oldu da biz mi fazla nankörüz? … Hep farklı duyguların evi oldu… bazen nefretimiz oldu, bazen mutluluğumuz. Ama şu tartışılmaz ki deniz bize hayat oldu!.. Belki de denizin tek bir isteği vardı; Doğru zamanda doğru yerden dalgalanmak…
Doğru yerden dalgalandı belki ama doğru zamanda olmadı bezen. Bazen de ne doğru yerdi ne de doğru zamandı. Dalgalandı. Sildi, süpürdü… Bizde galiba böyle bir zaman da kaybettik insanlığımızı. Sonra gittik tanımadığımız, etmediğimiz bize dayatılan bir kalbe ev sahipliği yaptık. Ne oldu sonra biliyor musunuz? Kendimizi kaybettik de Denizde bulduk bütün kabahati!.. Sonra dalgalar bize bir de hayat dayattı. Onu da kabul ettik. Onu da yaşadık, yaşattık. Zamanla zaten bizim olmayan kalbide kovduk sol tarafımızdan… En son tekrar başa sarıp dalgalara umutlarımızı, kaygılarımızı bıraktık… …
Hadi noktamızı koyalım. Gittiği yere kadar. Nokta “Ve o zaman fark edilir ki kenarda bekleyen kişi kazanmıştır aslında!..” Kenarda bekleyen tanımsız kişiye
Yazar: Silly