Vatan yahut Silistre kitabı nasıl yazıldı duymuşsunuzdur. Kitap yazıldıktan sonra isim koymaya gelince Namık Kemal’in aklından iki isim geçmiş. ya Vatan olsun demiş ya da Silistre. ama ikisinden birinden vazgeçmeye gelince iş orda kilitlenmiş. ve kitabın adı : Vatan yahut silistre olmuş.
Ne alakası var konumuzla diyeceksinizdir, konunun adını düşünürken ikisinden de vazgeçemedim. Çekememezlik olsun dedim ya da Katıksız Garabet. Olan oldu iki ismi oldu.
Konuya geçersek son zamanlarda benim de içinde olduğum garip bi psikoloji var etrafta. Çekememezlik hastalığı. Altını oyma, ayak kaydırma, çamur atma vb gibi durumlar ile hayata yansımakta.
Çekememe durumu tabii ki kişisel özelliklerinizi de etkilemekte. çekemediğimiz kişi genelde bizimle aynı duruşa, bakışa sahip, aynı duygu ve düşüncede olan insan.
Sürekli bir çekişme hali. en iyi ben yaparım durumu. ego nun balonlaşması ve şişmesi. Gün gelip ego durumu da patlayacaktır elbet lakin iş işten birazcık geçmiş olacak.
Bu işin bi tarafı tabii ki. bi de madalyonun öbür yüzü var. o da şu ki katıksız garabet. garabet: gariplikler demek. katıksız ı biliyorsunuzdur umarım. İnsanlar öyle bi garip durumdalar ki onlara sinirlenmemek elde değil.
Nereye gidiyorlar ne yapıyorlar anlamak imkansız. Bi yandan çekememe durumunu eleştirirken bir yandan da bu çekememe durumuna hak vermemek de elde değil.
Ne yapacağımızı şaşırmış bulunmaktayız. umarım sonumuz iyi olur. kalmasa da umudum…
saygı…
umarım sonumuz iyi olur. kalmasa da umudum…
sana katiliyorum …
vatan yahut silistre adı wikide ve diğer yerlerde okuduğum kadarı ile iki isim arasında kalınmasından dolayı değil vatan adıyla ortaya çıkıp halkı galeyana getirince ve sansür konulunca silistre adı konulup öyle tanınıyor daha sonra iki isimle yaygınlaşıyor…yazarın isimler arasında kalması sözko